29 Ağustos 2009 Cumartesi

7- Kamyonlar Kavun Taşır



Kamyona binmeyeli 20-25 yıl oldu sanırım.Küçükken halamların sebze kamyonuna binerdim sağa sola yüklemeye gittiğinde.Sonra genç iken Marmaris-Datça arasında Çubucak kampı'ndan Marmaris'e gidişlerde otostop çekerdik kamyonlara.Bir keresinde üstü brandalı bir buz kamyonunun üstünde gitmek zorunda kalmıştım.Epey üşümüştü kıçım.Şimdi İstanbul'daki eşyalarımın nakliyesi için "nasolsa zamanın geniş"diyerek bindim ben de salına salına ineriz ege'ye diyerekten.Daha binmeden gece Kartal'da kamyonun bozulduğunu görünce 3 saat şoförün tamiratına yardım ederek bekledik.Sonra kamyonda uyuyarak sabahı ettik ki bir tamirci bulalım.Bu işleri halledip yola koyulduğumuzda öğlen 12 idi ve 14 saat rötar yapmıştık.Körfezi dolaşarak,rampaları ağır ağır aşarak,Bandırma,Balıkesir ve yük boşaltarak tam 24 saatte yolculuğumuzu tamamladık.Kara trafiğinden normalde nefret eden ben epey keyifli bir yolculuk yapmıştım.Zaten mayıs başından beri tüm ege'de yaptığım yolculukları hesaba katılırsa ülkenin batı şeridini yakında iyice ezberleyeceğim.Zamanının olması ve bu geniş zamanlı,yetişmesiz, telaşsız yolculuğu tercih etmem isabet olmuş.Cahit Külebi'ye saygıyla;kamyonlar kavun taşır /ben hep seni düşünürdüm / niksar’da evimizde / küçük bir kuş kadar hürdüm (yan tarafta Yaşar Kurt'dan dinleyebilirsiniz)


6- Balığa yazık olabilir





Rakıyı çok severim.Balığı da çok severim.Bu ikisi konusunda çok bilmişlik yapanları ise sevmem.İster elimle yerim ister çatalla.İster ağzımla içerim ister yüzümle.Bu kısıtlamalardan uzak durup,rakıdan aldığı destekle çıkan içten muhabbeti sevenlerle içmeye devam ediyorum.Tabi ikinci kadehte kendini dağıtanlar değil bu yazının konusu.Neyse,konu şu ki;nette bir araştırma yaptım ve yaparken çabuk sıkıldım.Rakıyı balıkla sevenler tabi ki çoğunlukta.Ben azınlık kısmındayım.Bu konuda ağzımın tadını bilmediğimi söyleyenler neden bu konuda "ağızbirliği" etmemizi isterler anlamam ama ben rakının balık ile lezzetli olmadığı konusunda Tuğrul Şavkay'la hem fikirim ve balığa şarabı,rakıya kırmızı eti çok daha uygun görüyorum.Ama kesin kez olmaz demiyorum.Oraya geleceğim.Rakı içerken balık yiyenlerin o balıktan fosfordu vs.fayda sağladıklarını sananlara sadece tokluk hisleri içerisinde afiyet olsun diyorum.Rakı-balık ikilisinin bir tüketim paketi,bir geleneksel kalıp olduğunu,ve aslında bir delinin attığı taşı çıkartmaya cesaret edememezlik olduğunu düşünüyorum.Ha bu ikiliyi yukarıdaki görüntünün muhteşemliğini yadsımadığımı da şu düşüncemle açıklıyorum; Balık yenir,biter,faydalanılır.Bir 15 dk mideye inişine izin verilir,üstüne rakı mezeyle devam eder.Evet şarap da alkol ve onunla da faide kısmı minimuma inmektedir fakat lezzet olarak en azından rakıdan daha yerindedir. Kişisel beğenim ve düşüncem olarak doğruluğuna da çok inanıyorum bu durumun.